29 Mart 2010 Pazartesi

Interrail

Çok şükür artık çoğu genç interrail denen olaydan haberdar ve bir çoğu da bunu kendine hayal edinerek gerçekleştirmek için çabalıyor. Şimdilik pek azı bu hayalini gerçekleştirebilse de internette hatırı sayılır miktarda Türkçe interrail blogu bulunuyor ve gidenlerin anılarını ve tavsiyelerini anlatmış olmaları yenilere yol göstermek için oldukça faydalı. Gizem Altın'ın yıllar önce bu olay pek bilinmezken yazdığı 'Bir Bilet Al' kitabı ve daha sonra çıkmış buna benzer yayınlar interraili anlatma ve gençlere cesaret verme açısından çok başarılı oldu. Bu yüzden interrailin ne olduğu veya nasıl yapıldığı konusunda bir açıklamaya girmeye gerek yok. Ben bu yazımda interrail yapmayı düşünen gençlere naçizane tavsiyelerimi ve bazı tecrübelerimi sunmak istiyorum. 


Yukarıdaki fotoğrafta benim kullandığım 22 gün içerisinde 10 günlük kullanım sağlayan (flexipass) global bilet görünüyor. Öncelikle bu flexi olayından başlayayım çünkü hazırlık aşamasında kafa karıştıran durumlara yol açabiliyor. Bu bilet türü eğer her gün yolculuk yapmayacaksanız ve programınızı belli günlerde seyahate göre ayarladıysanız avantaj sağlıyor. Dezavantajı ise programınızı önceden belirleyip seyahat edilecek günlerin planlamasını yapmak durumunda kalmanız. Ortadaki Travel Calendar bölümüne seyahat ettiğiniz tarihleri yazıyorsunuz ve o gün içerisinde istediğiniz kadar yolculuk yapabiliyorsunuz, 00:00'dan ertesi günün 00:00'ına kadar. Bunun dışında bir de gece trenleri mevzusu (overnight trains) var, aslında burada gece treni şeklinde değil de gece 12'den önce binip 12'den sonra indiğiniz trenler olarak kullanmak lazım. Eğer bu trene 19:00'dan sonra bindiyseniz o gün değil ertesi günü yani indiğiniz günü yazıyorsunuz. 19:00'dan önce bindiyseniz 2 günü birden yazmak durumunda kalıyorsunuz ki bu duruma çok uzun mesafe trenleri dışında pek rastlanılmıyor. Ertesi günün yazılması o gün gece 12'ye kadar da size yolculuk hakkı verdiği için faydalı. Bu şekilde bir gece yolculuğu yaptıktan sonra ertesi gün başka bir şehre devam ederek 2 günlük yolculuğu tek güne sığdırmış olursunuz. Gece trenleri size konaklama ücretinden tasarruf ettirir ve değerli gündüz vaktini yolda geçirmemiş olursunuz. Bunun yanı sıra konforsuz bir trende uyuyamadan geceyi geçirme olasılığınız yüksek ve bu durum ertesi günden pek verim alamamanıza yol açabilir. Belli bir ücret karşılığı yataklı vagonlara binebilirsiniz ama o da çoğu zaman hostelde kalmaktan pahalıya geliyor. Bazı trenlerde ise koltuklar sonuna kadar yatabiliyor, ancak kompartmanda başkaları varsa rahat edemeyebilirsiniz.. Rotayı planlarken gece trenleri olan mesafeleri göz önünde bulundurup alacağınız flexipass bilete karar verebilirsiniz. Bir de interrailin sefaleti en iyi gece trenlerinde çekiliyor ve hem yerel halktan hem de gezginlerden çeşit çeşit insanla beraber olma fırsatı elde ediyorsunuz.

Biletteki travel calendar bölümünde çoğu tarihin üzerinde damga olması o günler kontrol edildiğini gösteriyor. Kullanacağınız tarihi trene binmeden önce siz yazmalısınız çünkü kondüktör geldiğinde o günün boş olması trene biletsiz bindiğiniz anlamına geliyor ve cezaya maruz kalıyorsunuz. Ama her zaman kontrole denk gelmiyorsunuz ve bazı kondüktörler de bileti görünce damga basmadan geçiyorlar. Böyle durumlarda biraz çakallık edip o günü kurtarmanız mümkün. Benim biletimde 9 gün kullanılmış görünmesine rağmen (kimse ihbar etmeyecekse söyleyeyim) aslında 10 günden fazla seyahat ettim. Trene bindiğinizde kondüktörün gelmesini gözleyip kontrol olduğunu anladığınız anda bilete o günün tarihini yazabilirsiniz. Kontrol olmazsa da 1 gün cepte kalır. Ancak bunun stresi de her zaman çekilmiyor. Gece trenlerinde ve uzun mesafe yolculuklarında yapmanız çok zor çünkü çoğunlukla birkaç sefer kontrol oluyor. Günübirlik yaptığınız gezilerde veya kısa mesafe yolculuklarında işe yarayabilir. Bir de bilete ek olarak yaptığınız yolculukları yazdığınız bir sayfa var, onu da doldurmak zorunlu ama neredeyse hiç kontrol etmiyorlar.

Biletin üzerine adınız, ülkeniz, pasaport numaranız ve doğum tarihiniz işleniyor, bu bilgilerin doğru olduğundan emin olun, bazı trenlerde veya sınır geçişlerinde biletle beraber pasaport göstermenizi de isteyebilirler ve birbirlerini tutmaması durumunda başınıza bela açabilir. Ayrıca biletin geçerli olduğu tarihler de önemli, farklı tarihlerde kullanacaksanız aldığınız yere başvurarak değiştirmeniz gerekiyor.

Bir de alt kısımda 'not valid in country of residence' uyarısı var, yani aldığınız bilet Türkiye'de geçmiyor, ancak sınıra ulaşacağınız trende %50 indirim sağlıyor. Yurtdışında yaşayan Türkler de vatandaşlığına sahip oldukları ülkede kullanamıyorlar, Türkiye'de kullanabilirler. Bir de Erasmus, master gibi sebeplerle belli bir süredir yurtdışında kalıyor ve bu süre içinde interrail yapacaksanız da dikkatli olun, eğer oturma izniniz varsa o ülkede biletiniz geçerli olmaz. Oturma izniniz yoksa ama yine de 6 aydan uzun bir süredir o ülkede yaşıyorsanız biletiniz yine geçerli olmaz. Erasmus'un üzerine interrail planlayan pek çok kişi olduğunu biliyorum, dikkatli olsunlar. 

Bunun gibi bilgiler biletle birlikte verilen traveller's guide içerisinde çok detaylı olmasa da veriliyor. Hangi trenlerde rezervasyon yaptırmanız veya ek ücret (supleman) ödemeniz gerektiği de bu kitapçıkta yazılı. Gece trenlerinde rezervasyon yaptırmak gerekiyor, yataklı vagonda yer ayırtmak istiyorsanız da belli bir ek ücret ödüyorsunuz. Bunun dışında uluslararası çalışan çoğu trende de rezervasyon gerekiyor. Ücreti 4-5€ civarında. Çoğu ülkenin hızlı olmayan iç hat trenlerine istediğiniz gibi binebilirsiniz. Hızlı trenlere Fransa, İtalya ve İspanya gibi burnu havada ülkeler yüksek meblalarda ek ücret isteyebiliyorlar. Almanya, Avusturya ve İsviçre'de  bütün iç hat trenlerine (ICE'ler dahil) istediğiniz gibi binebiliyorsunuz, hangi koltukların boş hangilerinin rezerve oldukları da koltuklar üzerinde görünüyor, boş olanlara oturabiliyorsunuz. Sanırım Danimarka, Hollanda ve Belçika'da da (Thalis hariç) ek ücret veya rezervasyon gerekmiyor. Ayrıca kullanmak istediğiniz seferlerin saatlerini ve ücretlerini çoğunlukla o ülkenin demiryollarının sitesinden öğrenebiliyorsunuz. Bunun yanında Alman demiryollarının sitesinde neredeyse bütün Avrupa'nın trenlerine bakılabiliyor.

Yoğun hatlarda ve yoğun zamanlarda yer bulmak sorun olduğu için önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Örneğin bir haftasonu Paris-Barselona hattında 3 gün önceden yer bulamayıp rotamızı değiştirmiştik, böyle durumlara hazırlıklı olsanız iyi olur. 

Yaz mevsimi çoğu öğrenci için gezme zamanı olduğu için hosteller dolu oluyor, önceden rezervasyon yaptırmakta fayda var. Couchsurfing de böyle zamanlarda kalabalıklaşıyor, turistik yerlerde host bulmakta zorlanabilirsiniz. Eğer gideceğiniz yerlerde akraba veya arkadaşınız varsa onlarda kalmanız hem bütçenizi rahatlatır hem de biraz dinlenmiş olursunuz. Ayrıca bir şehrin gece hayatını en iyi orada yaşayanlar bilir, rehber kitaplar değil.

Gelelim rotaya. Türkiye'den trenle çıkış yapacaksanız en mantıklı seçenek Yunanistan olduğu için çoğu Türk'ün rotası birbirine çok benzer oluyor: Yunanistan-İtalya-İspanya-Fransa-Hollanda-Almanya gibi. Bulgaristan'dan çıkmak isterseniz hem onun hem de Schengen sınırlarına girene kadar olan diğer ülkelerin vizelerini almanız gerekebilir. Yunanistan'dan İtalya'ya feribotla geçmek yerine trenle devam edeyim derseniz de Arnavutluk engel olabilir, orada ve Kosova'da interrail geçerli değil. Easyjet veya Pegasus gibi firmalardan ucuz bilet alıp uzak bir yere uçarak interraile oradan başlayabilirsiniz. Dönüşü de uçakla yapmanız hem aynı yoldan dönmenizi, hem de onun yaratacağı yorgunluk ve masrafı engeller. Dönüş bileti alıp uçağa binene kadar bütün enerji ve parayı harcamak verimli bir seçenek:)

İnterrail size kısa sürede bir çok şehri görme imkanı tanır ama bir seferde her yeri görmenize de gerek yok, ileride nasıl olsa tekrar gelebilirsiniz. Avrupalıların vize ve para sorunu olmadığı için bizim kadar hızlı gezmiyorlar, çoğu şehirde birkaç gün kalıyorlar. Biz ise o kısa süreye olabildiğince fazla yer sığdırmaya çalışıyoruz. Eğer istemezseniz kendinizi zorlamayacak bir plan da yapabilirsiniz. Burada flexipass bilet devreye girer ve 3-5 gün yolculuk imkanı veren biletlerden alabilirsiniz, yaya yaya gezersiniz. Ya da hızlı gezseniz bile benim önerim rotanıza herkesin gitmediği yerleri eklemek. Mesela Türkiye'de Heidelberg'in Almanya'nın en güzel şehri olduğunu bilen çok azdır ve çoğu insan buraya değil de Köln ya da Frankfurt'a gider, pek de zevk almadan döner. Veya sadece başkent diye Brüksel'de kalmak yerine Brugge'de fazladan gün geçirebilirsiniz. Mimarlıkla pek aranız yoksa Rotterdam'a gitmeyip Utrecht'te kanal turu yapabilirsiniz, ya da Den Haag'da denize girersiniz. Krakow'a, Gdansk'a, Kiel'e gidin, Baltık denizinde gecelik gemi yolculuğu yapın, veya Yunan adalarını gezin. Aradıkça alternatifler çoğalacaktır, böyle duraklar bulup rotanızı ona göre belirlemeniz bu yolculuğun tam zevkinize göre ve size özel olmasını sağlayacaktır.

Ben yalnız yolculuklar da yaptım, ama yanınızda anlaştığınız birisi ya da birileri olması hem sorumluluğu hem masrafları azalttığı, hem de yeri geldiğinde çok eğlenceli olacağı için iyidir. Ancak iyi anlaştığınız ve önceden tanıdığınız kişilerle çıkmaya özen gösterin. Yolda ayrılıp farklı yönlere giden ya da ayrılamadıkları için beraber yolculuk edip birbiriyle konuşmayan insanlar da gördüm. Sevgiliyle gezmek konusunda da nedense herkesin tereddütü var ama iyi anlaşıyorsanız unutamayacağınız bir tatil olacağına emin olun.

Yanınızda rehber kitap bulundurmanız yararınıza olacaktır. Hem gideceğiniz yerler hakkında kolay yoldan bilgi sahibi olur, hem de rotada bir değişiklik durumunda hesapta olmayan yerlerin bilgileri de hazırda bekliyor olur. Let's Go Europe ve Lonely Planet'ın Europe on a Shoestring kitapları ençok kullanılanları. Güncel basım olmasına dikkat edin.

Bir de hırsızlığa karşı uyanık olun. Özellikle güney Avrupa bu konuda çok sabıkalı. Bütün kart ve kimlikleri götürmemek, paraları ayırmak, tişört altı çanta kullanmak gibi önlemleri baştan alın. Ayrıca çantanızın bir köşesinde pasaport, vizeler ve kimlik fotokopilerini bulundurun, çaldırma veya kaybetme durumunda onları kullanmanız gerekecek. İnterrail biletinize diğerlerinden daha gözünüz gibi bakın, pasaportsuz yolculuk edebilirsiniz ama biletsiz olmaz. Oldu da hırsızlığa uğradığınız, yapacağınız iş direk polise gitmek. Tutanak tutup bir belge veriyorlar. Onunla yolculuğunuza devam edebilirsiniz. Ancak dönmeden önce bir Türk konsolosluğuna gidip seyahat belgesi çıkartıyorsunuz ve bu sizin Türkiye'ye girişinizi sağlıyor. Eğer siz döndükten sonra bulunan bir şey olursa adresinize postalıyorlar ama çok ümitlenmeyin. 

İnterrail çok güzel bir deneyim, öyle çok paralara da ihtiyaç yok, aklını kullanan çok ucuza bir sürü yer görebilir. Bence sağlığı yerinde herkes para ve vakit ayarlayıp bu yolculuğa çıkmalı. Gezginliğin ve seyahatin size vereceklerine ucuz yoldan ulaşmış, hiç değilse kıyısından köşesinden bulaşmış olursunuz. Başka insanlar ve kültürlerle tanışma olanağının yanında insana kattığı sabır, zorluklara dayanma gücü, azla yetinebilme gibi erdemler yadsınamaz. Kendinizle baş başa kalma ve düşünme şansı bulursunuz. Özgürlüğü tadarsınız, zor anlarda kendi başınıza karar verme yeteneği kazanırsınız. Bu deneyimi de hayat boyu unutamazsınız. Haydi, başlayın planlarınızı yapmaya...

5 yorum:

  1. yazınız için teşekkürler.biz de 3 hafta sonra böyle bir gezi gerçekleştireceğiz.yunanistan üzerinden italya'ya geçmeyi planlıyoruz. yunanistan'dan feribotla italya'ya geçme konusunda biraz ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?. yunanistan'da hangi şehirden kalkıyor feribot italya'nın neresine gidiyor? bu şekilde yapınca türkiye'den italya'ya yaklaşık ne kadar sürede varılıyor? yardımcı olursanız çok sevinirim..

    YanıtlaSil
  2. Ben Yunanistan'a gitmediğim için feribot konusunda pek bir bilgim yok ama İtalya'ya gidenler batıdaki Patras limanından kalkıyorlar. Pek çok acenta varmış ama sanırım bir ya da iki tanesi interrail biletiyle seyahat imkanı tanıyormuş. Benim bildiğim Bari, Ancona ve Brindisi'ye gidiyorlar. Akşamüstleri kalkıyor ve gece yolculuğu yapıyorsunuz. İsterseniz kamara kiralayabiliyorsunuz, istemezseniz de güvertede uyku tulumuyla yatarsınız. Saatleri ve fiyatları internette bulabilirsiniz. Pek çok interrail blogunda da onunla ilgili bilgi vardır.

    YanıtlaSil
  3. Ben gideli cok oldu ama patras ancona arasinda kullanmistim.superfast ferriese binmistim. Limana gidince bunlarin burosuna ugruyorsun sadecebir liman vergisi odeyip biniyorsun. Buroyu cok kolay bulursun eminim baska firmalar da vardir googlea greece italy ferries diye yazmak lazim. Ben cok keyif almistim umarim begenirsin. İyi tatiller bol gezmeler ne diyeyim o gunleri hatirlayinca her gideni kiskaniyorum :((

    YanıtlaSil
  4. merhabalar bilgiler içinteşekkürler. Ben fransa nın nimes şehrine gideceği. gitmişken 10 gün kalacağım interrail almama gerek varmıdır. cunki hızlı trenlere baya fark ödeniyor diye bir bilgi var. Ben mesela nimes den parise gideceğim ve hızlı trenle gideceğim.
    mrtaspinar@hotmail.com

    YanıtlaSil
  5. merhaba,
    yunanistan italya arası feribotla geçiş nasıl oluyor, interrail biletine dahil mi bu feribot seferi? dahil değilse ücreti ne kadar?

    YanıtlaSil

 
Free Hit Counter